AVUKATIN HAKSIZ İSTİFASI DURUMUNDA VEKALET ÜCRETİ HAKKI YARGITAY KARARI 2025
- gözde pasin
- 15 Eki
- 4 dakikada okunur
Haksız olarak istifa eden avukat, istifa tarihi itibariyle hak etmiş olduğu aylık ücret ve kesinleşmiş olan işler dışında, derdest olup henüz sonuçlanmayan işler nedeniyle ücret talep edemez. Burada önemli olan husus avukatın istifasının haksız olup olmadığıdır. Avukatın istifasının haklı olduğu durumlarda aşağıdaki karar uygulama alanı bulamayacaktır.
Avukatlık ücreti öderken bu hususların göz önünde bulundurulması ayrıca önem arz etmektedir.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
2024/4387 E., 2025/3217 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk DairesiSAYISI : 2022/650 E., 2024/2570 K.İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk MahkemesiSAYISI : 2020/132 E., 2021/449 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının 2005-2016 yılı Ekim ayına kadar davalı Birliğin avukatı olduğunu, 2016 yılında ... Birliğinin Başkanının değişmesi üzerine, yeni seçilen ... Birliği Başkanının müvekkili ile çalışmak istemediğini, yeni yönetimin davacı ile değil, başka avukatlarla çalışmayı planladığını, davacı tarafından vekalet sözleşmesinin haklı nedenlerle tek taraflı olarak feshedildiğini, davacının takip ettiği dosyalardaki akdi ve karşı yan vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL'nin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında dava değerini 455.427,98 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının istifasının haklı sebebe dayanmadığını, davacının davalı birliğin avukatlığını üstlendiği sürece hiçbir dosyadan yasal vekalet ücreti almadığını, bunun karşılığında kendisine aylık ücretinin düzenli ödendiğini, borçlulardan tahsil edilen vekalet ücretinin de davacıya ait olduğunu, iptal edilen takiplerin genelde mükerrer veya sehven başlatılan takipler olduğunu ve davacının bilgisi dahilinde iptal edildiğini, bu takiplerden kurumun da alacağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, sözleşmenin 4. maddesi gereğince avukatlık ücreti hak ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 10.000,00 TL alacağın dava tarihi olan 02.11.2017 tarihinden itibaren, 445.427,98 TL alacağın ise ıslah tarihi olan 29.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; yerel mahkemece verilen kararın hakkaniyete aykırı olup eksik araştırma ve soruşturma neticesinde karar verildiğini, davacı tarafın haklı fesih iddiasını ispat edemediğini, davacının kendi isteği ile tüm dosyalardan çekilmiş ve istifa etmiş olduğunu, yeni dönem seçilen başkanın davacı ile çalışmak istemediği yönünde beyanının olmadığını, vekalet ücreti olarak Avukatlık Hizmet Sözleşmesi kapsamında aylık düzenli olarak maaş ödendiğini, davacının icra dosyalarında kısmi tahsilat yapsa dahi önce kendi vekalet ücretini aldığını, tahsilat yapılmayan dosyalarda ücret almadığını, karşı yan vekalet ücretinin de davacıya ait olduğunu, iptal edilen takiplerin genelde mükerrer veya sehven başlatılan takipler olduğunu ve davacının bilgisi dahilinde iptal edildiğini bu takiplerden kurumun da alacağının olmadığını, takiplerin sehven başlatıldığını ve haciz işleminin de olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesine dayalı haklı istifa nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 508. maddesinde; vekilin vekâlet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekâletle ilişkili olarak aldıklarını vekâlet verene verme borcu ile vekâlet verene tesliminde geciktiği paranın faizini de ödemekle yükümlü olduğu hususu düzenlenmiştir.
2.Somut olayda; davacı ... 1. Noterliğinin 26.10.2016 tarihli ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı Birlik başkanının şahsına ve vekilliğine güvenmediğini yansıtan beyanları olduğunu, seçimlerden sonra ihtarname tarihine kadar tarafına vekaletname düzenlenmediğini, vekalet ve vekillik görevi verilmediğini belirterek vekil-müvekkil ilişkisi yönünden güven ilişkisinin sarsıldığı gerekçesiyle haklı olarak istifa ettiğini bildirmesine karşılık davalı Birlik Başkanlığı adına ... 3. Noterliği tarafında keşide edilen 02.11.2016 tarihli ve ... yevmiye sayılı ihtarname ile devam eden davalar ve davalı Birlik aleyhine verilen kararlar hakkında bilgi talep edildiği, hakaret içeren söylemlerde bulunulmadığı, başkanlık mazbatasının henüz teslim alınmaması nedeniyle yeni vekaletname verilemediği, önceki vekaletnamenin kullanılabileceği belirtilmektedir.
3.Yargılama sırasında dinlenen ve görüşme sırasında hazır bulunan davacı tanığının davalı Birlik başkanı tarafından "13 yıldır bu kurumun avukatlığını yapıyorsunuz, sizden ricam 1-2 yıl da başka biri yapsın", "arkadaşlar size güvensiz bakıyorlar", "ben talepten dilekçeden anlamam, bu saatten sonra ben size güvenmiyorum" beyanlarına karşılık olarak, davalı tanığının "odada üçümüz var idik, Başkan bey, neden savaşmadan yenilgiyi kabul ediyorsunuz, 450.000,00 TL tazminatı kurum olarak kaldıramayız, bununla ilgili biz de size yardımcı olabiliriz, ilgili birimlerden gerekli raporları alabiliriz, alınganlık göstermesiniz, daha sonra tekrar konuşuruz" şeklinde beyanda bulunmuştur.
4. Sonuç olarak; davacı avukat, taraflar arasında güven ilişkisinin sarsıldığı iddiasını ispatla mükellef olup, davalı Birliğin cevabi ihtarnamesine karşılık olarak tanık beyanı dışında ispat edemediği, davalı Birlik tanığı beyanlarından gerçekleşen görüşmenin mahiyetinin devam eden davalar ve aleyhe verilen kararlar hakkındaki bilgi talebi olduğu beyanı karşısında davacının haksız olarak vekaletten istifa ettiğinin kabulü gerekir. Haksız olarak istifa eden avukat, istifa tarihi itibariyle hak etmiş olduğu aylık ücret ve kesinleşmiş olan işler dışında, derdest olup henüz sonuçlanmayan işler nedeniyle ücret talep edemez. Mahkemece açıklanan hususlar göz ardı edilerek, istifanın haklı olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.06.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





Yorumlar