top of page
Sphere on Spiral Stairs

TCK 188/3 UYUŞTURUCU MADDEYİ BEDELSİZ OLARAK BİR BAŞKASINA VERME

Türk Ceza Kanunu M.188/1-3:

“Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden uyuşturucu madde ticareti suçu işleyen bir kişi kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”

“Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”



Her ne kadar TCK M 188'in başlığında uyuşturucu madde "ticareti" kavramına yer verilmiş ise de; mal, menfaat veyahut para karşılığı olmaksızın uyuşturucu maddeyi bir başkasına 'vermek, ikram etmek' de suç oluşturmaktadır.

Maddenin 3. fıkrasında, suça konu maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden veya bulunduran kişilerin 10 yıldan az olmamak üzere (6545 sayılı Kanun öncesi ceza miktarı 5 ila 15 yıl olarak belirlenmiş idi) hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.


Bu husus doktrinde tartışmalı olup iki görüş mevcuttur.


1- Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ticari amaç veya yapısı itibariyle ticarilik olmaksızın bir başkasına bedelsiz verilmesi TCK m.188/3 kapsamına dahil edilmektedir. Bu görüşe göre, hükümde yer verilen “başkalarına verme” eyleminin yalnızca para ile satma şeklinde gerçekleşen icra hareketine münhasır olmadığı, bedelsiz olarak başkalarına uyuşturucu madde verilmesinin de TCK m.188/3 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Kaldı ki hükümde, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin “satılması eylemi” ayrıca suç olarak düzenlenmiştir. Bu durumda bedelsiz olarak malın başkalarına verilmesi, hükümde ifade edilen “başkalarına verme” eylemi olarak değerlendirilmelidir.


2-TCK m.188 uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaretini düzenlediğinden ve kanun koyucu hükmün gerek başlığı ve gerekse ruhu itibariyle uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretini cezalandırmak istediğinden, ticari saik olmaksızın veya eylem ticari özellik taşımaksızın uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir başkasına kullanması için verilmesi, TCK m.188/3’deki suçu oluşturmayacaktır. Bir başka ifadeyle, sadece bir başkasının kullanımı için uyuşturucu veya uyarıcı malın bedelsiz verilmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunun kapsamında değerlendirilmemelidir.


Uygulamada, ticari bir amaç taşımadığı veya suça konu eylem özelliği itibariyle ticari amaca sahip olmadığı halde, uyuşturucu maddenin bir başkasına verilmesi eylemi yönünden özel bir düzenleme olmadığından ve TCK m.188/3’de “ticari maksat” veya benzeri ibarelere yer verilmediğinden, “suçta ve cezada kanunilik” prensibinden yola çıkılmak suretiyle TCK m.188/3’ün tatbik edildiği görülmektedir. Belirtmeliyiz ki bu düşünce, herhangi bir yerde/ortamda rastladığı bir az miktar uyuşturucuyu, sadece kullanması için bir başkasına hediye amaçlı olarak veren kişinin, 6545 sayılı Kanun sonrası 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılması sonucuna yol açabilecektir ki, bu husus suç ve cezanın dengesine, ceza adaletine, maddenin başlık ve ruhu ile kanun koyucunun TCK m.188/3’ü düzenleme amacına aykırıdır.

Uygulamada gündeme gelen karışıklığı gidermek adına TCK m.188/3’de “ticari maksatla” ibaresine yer verilmeli ve hüküm şu şekilde düzenlenmelidir: “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden veya ticari maksatla başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır”.


Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/5492 E. 2020/6042 K. “İçtihat Metni” GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Oluşa ve dosya içeriğine göre, suç tarihinde Karabük Eğitim ve AraştırmaHastanesine yarı baygın şekilde getirilen ve haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yargılama yapılan sanıklar …. ve …’nın, …’ya ait evde bulundukları esnada eve sonradan gelen sanığın beraberinde kullanmak amacıyla getirdiği uyuşturucuyu birlikte kova yapmak suretiyle içtikleri ve temyiz dışı diğer sanıklar … ve …’nın hastaneye kaldırıldıkları olayda; sanığın sabit olan eyleminin temin ettiği bir miktar uyuşturucuyu …’ya ait evde diğer sanıklarla birlikte kullanmak olduğu ve beraberinde getirdiği uyuşturucu maddenin zilyetliğinin veya yararlanılmasının diğer sanıklara müstakilen devredilmemesi karşısında, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ve sanık hakkında ayrıca “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğide göz önüne alınarak, sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 21.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 11.10.2013tarih, 2012/13522 E. ve 2013/8959 K.



Yargıtay 10. Ceza Dairesi 11.10.2013tarihli kararında, “Sanık ile müştekinin aralarında arkadaşlık ilişkisinin bulunduğu, sanığın olay günü müşteki ile birlikte yanında getirmiş olduğu esrarlı sigarayı içtikleri, aynı sigarayı birlikte içmeleri nedeniyle temin etme kastının bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında ‘kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma’ yerine, ‘uyuşturucu madde ticareti yapma’ suçundan mahkumiyet hükmü kurulması” bozma gerekçesi yapılmıştır



Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 22.06.2016 tarih, 2015/6733 E. ve 2016/7261 K. sayılı kararında,

“suç tarihinde askerlik görevini ifa eden sanığın temin ettiği suça konu esrarı, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dava açılan … ve … ile birlikte içmekten ibaret eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma’ suçunu oluşturduğu ve hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması” gerekçesiyle uyuşturucu madde ticaretinden verilen kararın bozulmasına hükmetmiştir.



Yargıtay 20. Ceza Dairesi - Karar: 2015/299


Sanığın, cezaevindeki eşini ziyaret için geldiği sırada eşine getirdiği ayakkabının içindeki uyuşturucu maddeyi cezaevine sokmaya teşebbüs ettiğinin iddia olunmasına göre, eylemin sabit olması halinde TCK’nın 188/3. maddesinde düzenlenen “uyuşturucu madde temin etme (sağlama)” ve TCK’nın 297. maddesinin 1.fıkrasında tanımlanan “infaz kurumuna yasak eşya sokma” suçlarını oluşturacağı, TCK’nın 297. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen fikri içtima kuralları gereğince, bu iki suçtan daha ağır sonuç doğuran TCK’nın188/3. maddesi gereğince cezalandırılıp aynı Kanun’un 297/1. maddesine göre cezanın artırılması gerektiği ve TCK’nın 188/3. maddesinde düzenlenen uyuşturucu madde temin etme suçu (başkasına verme) ile ilgili delillerin tartışılması ve nitelendirilmesinin Ağır Ceza Mahkemesinin görevinde olduğu gözetilmeden yargılamaya devamla TCK’nın 297/1. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hüküm kurulması hukuka aykırıdır).

Yukarıda kısaca ele almaya çalıştığımız uyuşturucu ticareti suçlarında temin etme, başkasına verme fiilleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Uyuşturucu ticareti temini, başkasına verme suçu ağır cezalık suçlardan olup, verilen cezalar son derece yüksektir. Bu yüzden muhakkak tecrübeli bir ceza avukatıyla çalışmanızı tavsiye ederiz. Aksi takdirde savunmanızı doğru bir şekilde veremezseniz ciddi mağduriyetler yaşayabilirsiniz. Son dönemlerde uyuşturucu suçları, ülkemizde bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde en çok görülen suç tiplerinden birisidir. Bu nedenle çalışacağınız avukatın uyuşturucu suçlarında tecrübeli olması önem arz etmektedir. Çalışacağınız ceza avukatının görevi başta failin tutuksuz yargılanmasını sağlayıp, faili mahkeme nezdinde iyi temsil etmesi gerekmektedir. Ceza avukatı savunma yaparken suç vasfına son derece dikkat etmelidir. Aksi takdirde savunmasını üstlendiği kişi aleyhine sonuçlar doğurabilir.





 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page